Hac ve umre için kutsal beldelere gidenler, ihramsız geçilmemesi gereken Mikat sınırlarından önce ihrama girmelidir.
Önce Medine’ye gidecek hacı adayları Türkiye’deki havalimanlarında ihram giymezler. Ancak Mekke’ye gidecek hacı adaylarının havalimanında ihrama girmesi gerekir.
Erkekler, elbiselerini çıkarıp ihram örtülerine bürünür. Bayanların kendi elbiseleri ihram örtüsü olarak kabul edilir.
İhram örtüleri makamdan, mevkiden ve dünyadan soyunmanın simgesidir.
İhramlı kişi kendisine süslü elbiseleri uzak ettiği gibi günahları ve çirkin işleri de kendisinden uzaklaştırır. Hacı adayı, ihram örtüsüne büründüğü gibi tevazu ve takva elbisesine bürünür.
İhram nefse ve şeytana karşı bir korumadır!
İhramdan önce vücut temizliği yapılır ve abdest alınır. Mümkünse gusül etmek gerekir.
Abdestini alan hacı adayı daha sonra 2 rekat ihram namazı kılar.
Ardından:
“Allah’ım ben umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır, benden kabul eyle” diyerek niyet eder.
Niyet ettikten sonra:
“Lebbeyk Allahümme Lebbeyk. Lebbeyke La şerike Leke Lebbeyk. İnnel Hamde Ven Nimete Leke Vel Mülk. La şerike Lek” diyerek telbiye getirir.
Telbiyenin manası şu şekildedir:
“Buyur Allah’ım buyur. Buyur, senin hiçbir ortağın yoktur. Şüphesiz hamd ve nimet sana aittir. Mülkün sahibi sensin. Senin hiçbir ortağın yoktur.”
,
Özel gününde olan bayanlar da niyet etmeli ve telbiye getirerek kendi elbiseleriyle ihrama girmelidir.
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Telbiyede bulunan hiçbir Müslüman yoktur ki, onun sağında ve solunda bulunan taş, ağaç, sert toprak onunla birlikte telbiyede bulunmasın, bu iştirak (sağ ve solunu göstererek) şu ve şu istikamette arzın son hududuna kadar devam eder.” (Tirmizi)
Böylece kişi artık ihramlıdır ve ihram yasakları başlamıştır.
İhramlı olarak; yolculuk boyunca Beytullah görülene kadar her fırsatta telbiye getirilmelidir.
İhram Yasakları
İhramlıyken dikkat etmesi gereken yasaklar şunlardır:
“Kötü ve incitici söz söylemek, insanlarla mücadele ve münakaşa etmek, insanları kırmak, eş ile yakınlaşmak, bitkileri koparmak, av hayvanı avlamak, saç ve sakal tıraşı olmak, bıyıkları kesmek, vücudundan kıl koparmak veya tıraş etmek, tırnak kesmek, koku sürünmek, elbise giymek, erkeklerde başı, kadınlarda yüzü örtmek, eldiven, çorap veya topukları kapalı ayakkabı giymek” ihramın yasakları arasındadır.
İhram yasaklarına uyulmadığı takdirde bazı cezalar vardır. Bu cezalar yasağın çeşidine göre kimi zaman bir sadaka, kimi zamansa bir kurban olabilir.
Giyim ile ilgili yasaklar erkekler içindir. Bayanların kendi elbiseleri, ihram örtüsü olarak kabul edilmektedir. İhramlı iken uçak içerisinde sunulan ikramların ardından ıslak mendil ve kokulu sabunların kullanmamasına özen gösterilmelidir.
NEDEN ÖRTÜNÜYORUZ?
İhram esma-i ilahiye nurunun giysisidir, mânâ elbisesidir. İhram içi, içte olanı ve insanın hayâ, fakr, ihtiyaç ve aşk dolu teslimiyet hallerini temsil ediyor. Allah’ın sevgili velilerinin, âşıklarının, dostlarının halini anlatıyor. İhrama girmek, nefsaniyeti ve ölümü sembolize eden dünyevi kimliğin tüm alametlerinden soyunmak demektir.
Arzulardan, isteklerden arınmış, tam bir teslimiyet hali takınmalıdır. İhramın özü; dış görünüşü tamamıyla basit olmalı ve içini güzelleştirmek adına tanınamazlığa sokulmalıdır.
Beden ölür ve ruh tüm ihtişamıyla parıldar. Yani, yüzeysellik ve sahtelik elbisesinden soyunmalıdır. Bu yüzden örtünmemiz gerekir. Şu anda tam aksini gözlemlemekteyiz. Başörtüsü takmak moda olmuş ve gösterişli duruyorlar, kendi kimliklerini dışarıya vuruyorlar. Türkiye’de başörtüsü hakkında şu sonuca vardım, kadınlar ihrama erkeklerden daha çok ihtiyaç duyuyorlar.
Türkiye’de başörtüsü yasağını kaldırabilmek için kadınların iffetli, gösterişsiz, teslimiyetçi, sade ve hayâlı olmaya gayret göstermesi gerekiyordu. Bunun aksine, kadınlar başını örtmenin sebebi olan bu özelliklerden uzaklaştılar.
Başını örtmek “ihram”a girmek demektir. İhram kadınların ve erkeklerin havda büründükleri kutsal haldir. Maalesef kadınlar İslam dininin bu mirasını üstlenirken zorluk çekiyor.
Müslüman bir Amerikalı olan Sems Friedlander kadınların başörtüsüyle ilgili konuşurken çok ilginç bir yorum yaptı; “Günümüzde kadınlar başlarını örtüyor ama dar kotlarıyla modern bir Avrupalı tarzında giyiniyorlar.” Bu mânâda; Müslüman toplumlarım “başörtüsü-hicap” meselesi gibi sadece yüzeysel bir boyutta ele alınan sonu gelmez zahiri problemlerinden kendimizi uzaklaştırarak, ihram hazinesinin derûnî yolculuğuna çıkmalıyız. (Rabia Brodbeck, Altınoluk Dergisi, Sayfa 14-15, Ocak-2015)
İlk yorum yazan siz olun.